15 Kasım 2010 Pazartesi

TÜM MÜSLÜMAN ALEMİNİN KURBAN BAYRAMINI KUTLUYORUM!


Araştırmacılar, çocukların Kurban Bayramında psikolojik olarak olumsuz etkilenmemesi için şu önerilerde bulundu:

• Çocuklar kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır. Özellikle okul öncesi dönemdeki (6 yaş öncesi) çocukların kurban kesimini görmemesi gerekir.

• Çocuklar 8 yaşından başlayarak kurban kesilmesinin anlamını kavrayabilirler ama 10 yaş öncesinde ölüme ilişkin kavrayışları yetersiz olduğu için yine de rahatsız olabilirler. Dini bir kavram olarak kurban özellikle 11 yaştan sonra daha iyi anlaşılabilir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına dek kurban kesimini görmemelidirler.

• Çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar istemiyorsa kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır.

• Akılda tutulması gereken bir diğer nokta, çocukların yeni ve olağandışı şeylere meraklı olduğudur. Merak ettikleri için kesimi izlemek isteyebilirler. Bu onların kesimden etkilenmeyeceği veya kurban kesiminin anlamını kavradıklarını göstermez.

• Çocukların yanında kurban kesiminin konuşulması ve ayrıntılı olarak anlatılmasından kaçınılmalıdır. Kurban kesiminin video görüntülerinin alındığı durumlarda, bir çocuğun bu görüntüleri izlemesi kurban kesiminin izlenmesi gibi bir etki yapacaktır ve bundan mutlaka kaçınılmalıdır.

• Çocukların bir süredir baktıkları ve duygusal bağ kurdukları hayvanların kesilmesi, tüm çocuklar için rahatsız edicidir ve özellikle küçük çocuklar için çok ağır etkiler yapabilir. Bu nedenle kurbanlık hayvan evde beslenmemeli veya çocuğun kurbanlık hayvanla uzun süreli teması olmamalıdır.

• Eğer bir kurbanlık hayvan evde beslenirse, hayvanın kesileceği çocuğa dürüstçe anlatılmalıdır. Bu aşamada çocuğun yaşına göre açıklama yapılması ve kullanılan kelimelerin özenle seçilmesi önemlidir. “Uykuya daldı”, “Zaten ölecekti” “Kaza oldu” gibi açıklamalar kullanılmamalıdır. Özellikle çocuğa haber verilmeden kesilen bir hayvanın etinin daha sonra çocuğa yine haber verilmeden, “Kestik ve bak ne güzel yedik” gibi açıklamalarla yedirilmesi çok yanlıştır.

• Çocuklar ve hiç kimse, istemiyorlarsa kurban eti yemeye zorlanmamalıdırlar.

• Çocukların ölümle ilgili ya da ölümün ardından yaşadıklarına ilişkin soruları bayram sırasında artabilir. Bu sorulara, yaşa uygun olarak, açık ve net cevap verilmelidir. Çocuklara kurban edilen hayvanların ölüm nedeni ile ilgili açıklama yapılırken yanlış, yetersiz veya bazen çocukta endişe yaratabilecek bilgiler verilmemelidir

• Çocukların duygularını anlatmalarına izin verilmelidir. “Erkekler ağlamaz” gibi ifadeler kullanılmamalı ve çocukların anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuğun üzüntüsüne ve yaşına anne baba ve diğer aile üyeleri ilgi göstermeli ve değer vermelidir. Üzüntüsünü paylaşırken “Boş ver!”, “Seneye yenisini alırız.” gibi geçiştirici cümleler sarfedilmemelidir.

• Televizyon kanalları kurban kesimlerine ilişkin görüntüleri, kan ya da parçalanmış hayvan görüntülerini vermekten kaçınmalıdır. Anne ve babalar çocuklarını bu görüntülerden uzak tutmalıdırlar.

• Kurban Bayramı sırasında yaşananların, çocuğu çok etkilediği ve davranışlarında önemli değişikliklere neden olduğu (örn., uyuyamama, yemek yememe gibi) görülürse bir uzmana danışılmasında yarar vardır.
Gönderen Nalan SERT zaman: 19:13 0 yorum
Etiketler: kurban bayramı
08 Aralık 2008 Pazartesi
HERKESE İYİ BAYRAMLAR!!!!!!!
Bugün bayram. Herkesin Kurban Bayramını kutluyorum.

Nerde o eski bayramlar, diyenleri duyar gibiyim. O eski bayramları, bayram yapan bizdik. Bu bayramları da bayram yapan yine biziz.

Uzun bayram tatillerini fırsat bilip, sevdiklerimizin, büyüklerimizin, konu komşunun bayramını kutlamak yerine, tatile çıkan biziz.

Kapıya gelen, bayram kutlaması yapmak isteyen çocuklara kapıyı açmaya üşenen biziz.

Çocuklarımızı ayıp olur diye tek başlarına komşuların bayramını kutlamaya göndermeyen biziz. Sonra da beraber gideriz anneciğim neyse, deyip de çocuklarımızın bilgisayara kıyamayıp, ben gelmeyeceğim, cevabını çocuğunuzdan alıp, ona evde kalması için izin veren de biziz.

Böyle olunca da tabii ki eski bayramlar olmaz.

Ben çocuklarımızın bayramı bayram gibi yaşamadıklarını gördüğümde çok üzülüyorum. Bayram kutlamaları bizim en büyük gelenek ve göreneklerimizden biri, adetlerimizden biridir. Kendi çocuklarımız bunları yapmadıktan sonra, onlar çocuklarına bayramı nasıl anlatacaklar? Nasıl yaşatacaklar? Bir bayram nasıl olur, nasıl geçirilir, anlatamayacaklar tabii ki. Bu şekilde bir adetimiz daha yok olmaya yüz tutacak. İşte ben buna çok üzülüyorum.

Bu yüzden çocuklarımızın eline bir poşet verip, komşuların bayramlarını kutlamaya göndermeliyiz (Onlara göre şeker toplamaya). Böylece bayramın ne demek olduğunu öğrenecekler. Çocuklarına anlatacaklar.

Mutlu bayramlar. Şeker tadında bir bayram geçirmeniz dileğiyle tüm Müslüman aleminin, ailemin, velilerimin ve öğrencilerimin bayramlarını kutluyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder